Tiyatro
Kentin sur dışında yer alan iki büyük yapısından biri olan tiyatro, Koca Belen Tepesi’nin doğu yamacına yaslı bir şekilde doğu-batı doğrultulu olarak inşa edilmiştir. Düzgün kesilmiş kireçtaşı blokların yanı sıra, üç katlı olduğu anlaşılan sahne binasında Prokonessos-Marmara Adası mermeri kullanılmıştır.
Yapıya giriş, kuzey ve güneydeki parodoslar ve aynı yönlerde yer alan vomitoriumlar ile sağlanır. Orkhestra yarım daire formdadır. Tepeye yaslanmış caveanın en üst kısmı kemerli bir geçit (ambulacrum) ile sonlanır ve ayrıca bir diazoma ile ikiye bölünmüştür.
İzleyicilerin istedikleri yere geçmelerini kolaylaştırmak amacıyla oturma sıraları üstte 23, altta ise 12 merdiven (klimaks) ile bölünmüştür. Cavea ile sahne binası arasında kalan parodosların üzerine, olasılıkla loca (tribunalia) işlevini taşıyan oturma sıraları eklenerek, cavea ile sahne binası birbirine bağlanmıştır. Sahnenin önünde adeta ikinci bir sahne gibi işlev gören ve kısmen korunmuş durumda bir proskenium vardır. Proskenium, ortada bir büyük kapıya sahiptir. Bunun her iki yanında istiridye kabuğu şeklinde biçimlendirilmiş kemerli nişlerle alternatifli şekilde düzenlenmiş dört küçük kapı daha vardır. Kapılar üzerinde Eroslu av sahnelerini içeren kabartmalar bulunur.
Gerek mevcut kalıntılardan gerekse buluntulardan hareketle sahne binasının üç katlı olduğu saptanmıştır. Mevcut rekonstrüksiyon denemesine göre, sahnenin ilk katında Dionysos’un yaşam öyküsünün anlatıldığı kabartmalı bir podyum vardır. Bu podyumun üzeri sütunlar (columnaito) ve entablatür blokları ile dekore edilmiştir. Ortadaki büyük kapının üzerinde yer alan kesik alınlıkta bir kurban sahnesi betimi yer alır. İkinci katta aedicula oluşturan kompozit başlıklı sütunlar vardır ve bunlar Kentauromakhia betimli bir kaide üzerinde yükselir. İkinci katın arka duvarında ayrıca ortadaki diğerlerine nazaran daha büyük yapılmış kemerli dokuz adet heykel nişi bulunur. Üçüncü kat ise bu defa Ginathomakhia betimli bir kaide üzerinde yükselen figürlü başlıklara sahip sütunlarla hareketlendirilmiştir. Bu sütunlar alternatifli şekilde düzenlenmiş yarım daire ve üçgen alınlıklara sahiptir. Ortadaki büyük nişin üzerinde de Suriye alınlığı bulunmaktadır.
Sahne binasının mimari ve heykeltraşlık bezemelerine yönelik olarak yapılan incelemelerde Geç Antoninuslardan Erken Severuslara ve Erken Severuslar Dönemi’nden Orta Severuslar Dönemi’ne kadar en az iki evre içerdiği saptanmıştır. Bununla birlikte çeşitli ekleme ve yeniliklerle Justinianus Dönemi’ne kadar (MS 527-565) kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu değişiklikler içerisinde en dikkat çeken uygulama orkhestra ile caveayı birbirinden ayıran herme tipinde korkuluk ve parapetler olduğu söylenebilir. Bu uygulama olasılıkla Tacitus zamanında düzenlenen gladyatör ve su oyunlarını sergilemek için yapılmış olabilir.