Perge Antik Kentinde Paleocoğrafya – Jeoarkeoloji Araştırmaları


Ertuğ Öner, Aylin Karadaş, Serdar Vardar, Rıfat İlan, Berkay Yılmaz


Antalya kentinin hemen doğusunda Aksu çayının aşağı bölümünde bulunan Perge antik kentinin yerleşme tarihi Geç Neolitik-Kalkolitik döneme kadar uzanır. Tarihsel geçmişi eskilere dayanan kıyı yakını yerleşmeler açısından kıyı çizgisindeki değişikliklerin önemli sonuçları olmuştur. Nitekim birçok kıyı yerleşmesi son 6000 yıl içinde alüvyal boğulma sonucunda kıyı çizgisi açığa doğru ilerlediği için giderek kıyıdan uzaklaşmıştır. Bu durum pek çok açıdan kıyı kentlerini etkilemiştir. Bu nedenle kıyı yakını veya gerisindeki yerleşmeler açısından kıyı çizgisindeki değişikliklerin belirlenmesi önemlidir. Günümüzde kıyı çizgisine 12 km uzaklıkta yer alan Perge Antik Kenti’nin tarih çağları boyunca kıyı çizgisine olan konumunun belirlenmesi ve ayrıca Antik Perge Limanı’nın yerinin tespit edilmesi amacıyla 2002 ve 2003 yıllarında Prof. Dr. Helmut Brückner ve ekibi tarafından kent çevresinde ve Aksu ovasında delgi sondaj yöntemli alüvyal jeomorfoloji araştırmaları yürütülmüştür. Brückner ve ekibinin sonuçlarına göre, Son Buzul Maksimumunda (20 bin yıl önce) ~-130 m, Holosen başlarında ~-50 m’lerde bulunan deniz, Holosen Transgresyonu ile Aksu vadisinin aşağı bölümüne 8000 bin yıl önce sokulmuş, Perge’ye kadar hiç ulaşmamış dolayısıyla şehre yakın doğal bir liman oluşmamıştır. Kıyı çizgisi en fazla Boztepe’ye kadar sokulmuştur. Bugünkü Aksu Çayı kenarında yer alan Solak yakınlarında bir akarsu limanının olduğu düşünülmüştür.

Bununla birlikte Aksu vadi tabanında Boztepe batısında delgi sondajların yeterince kuzeye doğru yapılmamış olması, bu açıdan yeni bir soru oluşturmuştur. Holosen transgresyonu ile kuzeye doğru ilerleyen kıyı çizgisinin ayrıntılı olarak belirlenmesi ve kıyıda olabilecek liman olasılıklarının araştırılması amacıyla E. Öner ve ekibi tarafından yörede yeniden araştırmalar başlatılmıştır. 2023 yaz döneminde Aksu vadisi aşağı bölümünde beş adet delgi sondaj yapılmıştır. Yeni dönem çalışmalarının ilk sonuçları yeni veriler ortaya çıkarmış ve Brückner ekibinin belirlediği Orta Holosen kıyı çizgisinin yeniden çizilmesini, yeni kesit ve paleocoğrafya haritalarının oluşturulabilmesini sağlamıştır. Boztepe batısında kıyı çizgisinin kuzeyde Perge yönünde daha da içeriye sokulduğu belirlenmiştir. Orta Holosen’den itibaren kıyı çizgisinin ilerlemesinin durması ile birlikte Aksu Çayı ve kollarının taşıdığı sedimanlarla bu kez alüvyal boğulma ön plana geçerek kıyı çizgisi güneye bugünkü konumuna doğru ilerlemiştir.

Transgresyon ile ilerleyen denizin ilk yüzeyinde oluşan bataklık ve sonraki denizel ortamın giderek lagüner ortama dönüştüğü fosilleri ile de ortaya konmuştur. Bu lagüner ortamın oluşabilmesi için de kıyı bölümünde bir kıyı kordonunun gelişmiş olması gerekir. Nitekim günümüzde Lara Plajı’ndan itibaren Köprüçay’a kadar uzanan kıyı kumullarının varlığı Aksu oluğunun önünde de mevcut denizel ortamı sınırlayan bir kıyı kordonunun olabileceğini göstermektedir.

Gelecek dönemde Perge’ye doğru Aksu, Solak, Boztepe arasında kalan kesimde daha çok sayıda delgi sondajlar yaparak kıyı çizgisinin daha ayrıntılı paleocoğrafya haritası hazırlanacak, maddi destek bulunduğu takdirde RC14 tarihleme ve element analizleri ile ortam ve kıyı çizgisi değişmeleri kronolojik ve stratigrafik düzende ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Aynı şekilde paleontolojik analizler de değişen ortamları belirlemede katkı sunacaktır.