SURLAR VE KULELER
Surlar
Gerek akropolis güney yamacının, gerekse aşağı kentin etrafı oldukça sağlam bir şekilde günümüze gelebilmiş bir sur sistemi ile çevrilidir. Kent suru üzerine yerleştirilmiş kapılar ve kuleler rahatlıkla izlenebilmektedir. Sadece tiyatro, stadium ve nekropoller sur dışında bırakılmıştır; kentin diğer tüm öğeleri sur içinde yer alır. Özellikle aşağı şehir sur sistemi düzgün duvarlar önüne eklenmiş kulelerle pasif savunmaya işaret eder. Akropolis suru ise çok sayıda kule ve dirsekli yapısıyla farklıdır.
Kentin en erken sur sistemi, olasılıkla akropoliste bulunmaktadır. Aşağı kenti çevreleyen sur ise Hellenistik Dönem’den itibaren uygulanmış olmalıdır. Bununla birlikte Büyük İskender’in büyük seferinde Pergelilerin direnmeyerek kenti teslim etmesi, o dönemde henüz güçlü bir sur sisteminin var olmamasına bağlanmaktadır. Bununla birlikte bazı tarihi bilgiler nedeniyle MÖ 3. yüzyıl sonu-2. yüzyıl başında surun inşasına başlandığı düşünülmektedir. Bugün kentin simgesi durumundaki yuvarlak kuleler de, olasılıkla bu sur sisteminin bir parçası olarak yapılmış güney giriş kapısı niteliğindedir. Öte yandan kentin MS 4. yüzyıl sonrasında güneye doğru genişlemesinin bir sonucu olarak sur da geriye çekilmiş, böylece kentin güney giriş kapısı da değiştirilmiştir.
Kuleler
Perge’nin en dikkat çekici yapıları arasında kuleler yer alır. Sur sisteminde beden duvarlarının önüne, onlara bitişik şekilde yerleştirilmiş kuleler, Hellenistik Dönem yuvarlak planlı olanlar haricinde kare planlıdır. Hemen hepsinde alt katlarda bosajlı duvar işçiliği görülür; ayrıca her bir kat, farklı duvar yüzeyi ile belirginleştirilmiştir. Çoğunun birinci ve ikinci katlarında mazgal delikleri, üçüncü katlarında ise pencereler vardır; böylece hem gözetleme ve ok atma hem de mancınık kullanarak savunma yapabilmek mümkün olmaktadır. Yuvarlak planlı kuleler ise dört katlıdır. Bu kulelerde de mazgal delikleri ve pencereler bulunur. Üst kısmının ise koni şeklinde bir çatı ile kapatılmış olabileceği düşünülmektedir.